Bahçeli: Atatürk düşmanlığı yapmak ihanete hizmettir
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’deki grup toplantısında imama sert tepki gösterdi. Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın torununun ve TBMM Başkanı Şentop’un oğlunun icazet aldığı Ayasofya’daki törende imam, “Onlardan daha zalim, daha kafir kim olabilir. Ya Rabbi, o zihniyetin bir daha bu ümmetin başına gelmesini mukadder buyurma” diyerek Ayasofya’yı müzeye çevirenlere lanet okudu.
Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizdir, simgemizdir, ona laf yoktur. Baş giderse, börk gider. Börk giderse il gider, iffet gider. Allah muhafaza bir daha da geri gelmez. Gazi Mustafa Kemal’e tahammülsüzlük, lafı cimi yok Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlüktür.
Bugün varsak bunun şeref payesi aziz Atatürk’ündür. Keskin ön yargılar ile Atatürk düşmanlığı yapmak millete değil, ihanete hizmettir. Ayasofya Camii açılmışken, Taksim Camii’nin manevi hayatımıza kazandırılması, Müslümanlar ile buluşturulması sağlanmışken nükseden Atatürk alerjisinin esas gerekçesini nasıl okumalıyız?
Ortalığı karıştıran bunu da Müslüman kisvesi altında yapan kişilerin Türkiye’nin huzuru ile oynamaları provokasyondur, bunlar iyi araştırılmalıdır. Gizli FETÖ’cü olup olmadıkları mutlaka incelenmelidir. Tarihi kişiliklerimizi kötülemeye hiç kimse cüret etmemelidir.
Özellikle bugünkü AK Parti hükümetini töhmet altında bırakmak, temiz bir mizacın sonucu değildir. Herkes uyanık olmak zorundadır. Atatürk’e dil uzatanlar daha iyi müslüman olduklarını mı sanıyorlar? Türk milletinin ruhunu okşadıklarını mı düşünüyorlar?
Ey kendini bilmez akılsızlar Atatürk’ümüzden ne istiyorsunuz? O tarih sahnesine çıkmasaydı, Türklüğün kıvancı, İslamın bekçisi olmasaydı doğdunuz zaman kulağınıza ezan mı okunur yoksa bir Kilise’de vaftiz mi olurdunuz? Atatürk’ün hatıralarına ve heykellerine saldıran zavallılar, sizin yel değirmenlerine savaş açan Donkişot’tan ne farkınız vardır?
MHP, önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben anlayışının rehberliği ile duruş göstermektedir. İstiyoruz ki, İstiklal için birlik olalım. İstikbal için dirlik içinde hareket edelim. Kazanan Türkiye, kazançlı çıkan Türk milleti olsun. Geleceğe umutla bakıyoruz, gelişmeleri ufuk derinliği ile kavrıyoruz.
Türk milletinin haysiyetini gözetmeyen her teklife kapalıyız. Türkiye’nin hakkını görmeyen her teklife karşıyız. Biz bu ülkeyi karşılıksız sevdik, biz bu milleti canımızdan aziz bildik. Biz bu cennet vatanı namus belledik.
Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır. Siyasi mücadele dürüstçe, mertçe, adam gibi yapılmalıdır. Tarihin her döneminde amaca giden her yolu meşru ve mübah görenler, tehlike saçan işbirliği içine girmekten kaçınmamışlardır. İlkesizlerin bağımsız iradesi olamaz. Bu eyyamcı tiplere gelene ağam gidene paşam diyecek kadar çıkarlarına düşkündür.
Hırslarına yenik düşenler, heveslerinin kurbanı olmaktan asla kurtulamazlar. CHP yönetiminin içler acısı durumunu başkaca izah etmek nasıl mümkündür?
2020 yılının farklı tarihlerinde erken seçime karşı olduklarını sürekli vurgulayan Kılıçdaroğlu’na ne olmuş, nereye kaybolmuştur? Bir yıl içinde değiştiği söylenen nedir? Erken seçim zorlaması kimlerin talebidir?
Kılıçdaroğlu ve diğer yandaşları bu operasyonların siyaset ayağıdır. Biden’ın dümen suyuna giren, kanlı teknesine binen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin erken seçim isteği sahibinin sesidir. Türk milleti böylesi bir tuzağa düşmeyecektir. Oyun büyük, oyun sinsi, oyun karanlıktır.
CHP yönetiminin makam ve koltuk uğruna Türkiye’nin karşısına geçmesi zillet değil de nedir! CHP Genel Başkanı bir an önce seçime gidilmesi isteniyor. Belli ki acelesi var, ‘milletten korkulur mu?’ diye soruyor.
Desteksiz sallayan Kılıçdaroğlu, seçimlerin yapılıp yapılmamasıyla ilgili referandumdan bahsediyor. Yalan makinesi olmakla kalmıyor terör örgütlerinin neşesi olduğunu görmüyor, göremiyor.
Mafyayı cumhur ittifakının üçüncü ittifakı olarak gören Kılıçdaroğlu, organize suç şebekelerinin nefesi, terör örgütlerinin neşesi, Türkiye düşmanlarının da nesnesi olduğunu görmüyor, göremiyor.
Kılıçdaroğlu masal anlatmasın, ruh ikizi haline dönen mafyaya baksın. Bizim mafyayla ortak olduğumuzu söylemek bariz bir saptırmadır. Ama mafyanın medyaya, tetikçi yazarlara nasıl nüfuz ettiğini duymayan kalmamıştır.
CHP yönetimi öyle bir hale gelmiştir ki hamama götürseniz kurna beğenmezler, düğüne götürseniz zurna beğenmezler. Zehirli mantar gibi her dedikodunun etrafında biterler.
Sayın Kılıçdaroğlu fazla zorlama, fazla hesap hatası yapma, ülkemizin erken seçim diye bir gündemi yoktur. Bunu da kiralık aklından çıkarma. Seçimlere bugün itibariyle 754 gün kalmıştır.