İnce'den CHP Genel Merkezi'ne çok sert eleştiriler

İnce, "Bu toplantıyı neden Genel Merkez yerine evimin bahçesinde yapıyoruz? Burada bir komplo, tezgâh var. Sayın Genel Başkan katıldığı TV programında, 'Şaşırmadım, doğrudur' dedi. Eyvah dedim. Kriz anında doğrul yönetilmeyecek bu parti dedim. Sayın Genel Başkan'a telefon açtım. 11.37'de bana dönüş yaptı. 8 dakika 18 saniye konuştuk. Burada bir yalan var, birlikte görüntü verelim. O kişi ben değilim dedim. Ben aradım görevimi yaptım. Genel Başkan bana döneceğini söyledi ama dönmedi" dedi. 

İnce, "Bu tezgâhın sorumluları ortaya çıkarmalıdır. CHP, bir şirket değildir. CHP bir aile değildir, bir siyasi partidir. AK Partilileri, MHP’lileri, HDP’lileri, İyi Partilileri ilgilendirir. CHP, 82 milyona anlatmalıdır, bu tezgâhı kimin kurduğunu. Muharrem İnce 24 Haziran seçiminden beri hedef halindedir. Bu dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi’nde üretilmiştir. 24 Haziran akşamından bu yana bu grup dedikodu üretmektedir. Muharrem İnce’den bu kadar çekinilmesi bana gurur verir. Milyonların umutları üzerinden entrika çevirenlerden utanç duyuyorum" diye konuştu. 

İnce, "CHP, temiz siyaset için önce bu pisliği temizlemelidir. Arınma, temizlenme, şahlanış buradan başlayabilir. Komployu kuranları partiden atarsak yeniden şahlanırız, arınırız, temizlenir.  'Şaşırmadım, doğrudur' dediniz. 'İsmi biliyorum' dediniz, açıklamasınız. Saray komplosu diyerek işin içinde çıkamazsınız. Erdoğan bu ülkeye pek çok kötülük etti evet ama bunun neresinde Saray? Çıktı meydan okudu. Kimi kandırıyoruz? Erdoğan'ın ağzına malzeme veren sensin. Bu dedikoduyu ben yaymadım. Genel Başkan Yardımcısı'nı bir günde partiden atıyorsunuz, bu haini atmayacaklar. Bu komployu yapanlar yarın size de yapar. Ben size barış elini uzattım. Yaptıklarım doğrudur" ifadesini kullandı. 

İnce açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

"Ben ne iftiralarla karşılaştım. Ben ne kara kışlar gördüm. Üzüntüm ne  biliyor musunuz? 40 yıldır bu partide, partinin tuvaletini yıkayarak, çay servisi yaparak, partinin bayraklarını asarak, milletvekili, cumhurbaşkanı adayı olarak 'Biliyorum, doğrudur" yerine 'Muharrem İnce 40 yıldır CHP'de, Muharrem İnce'ye bu yakışmaz, CHP'nin hiçbir evladına yakışmaz' demesini beklerdim. 

Ne diye savunmuyorsunuz. Bugün partiyi yönetenler ciğerimi dağladı. Kim oluyorsunuz? Muharrem İnce böyle bir görüşme yapmaz' deselerde içim yanmazdı. Kimse açıklayacaksınız, nasıl disiplin anlayışı bu. 

Ben 16 yıldır milletvekilliği yapmış insanım. Erdoğan, Karamollaoğlu, Akşener'le de görüşürüm. Partiye sorarım, tweet atar basına haber veririm. Dedikoduyu kim çıkartıyor? Dedikodu AK Parti'den mi CHP'den mi çıkıyor? Gazetecinin kaynağı bunu CHP'liden duydum, Kılıçdaroğlu'na doğrulattım' diyor.

Bu haberi görünce kısa süre CHP'li olanlardan biri olabilir diye düşündüm. Yine CHP bize kalır. Bununla mutlaka hesaplaşacağız. Hesaplaşmadan helalleşemeyiz. Helalleşmeyi de mutlaka sağlayacağız. Bu arada teşekkür etmem gerekenler var. Başta Uğur Dündar, Candaş Tolga Işık. Birileri bu haberi yazdırmak istiyor sürekli. Kullanılmış gazeteciler, yandaşlar olabilir biz bunlara rağmen mutlu bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. Takdir milletindir. Ben bunun neresindeyim. 41 yıllık sonra 30 barajı ben aşmadım mı? Meydanları doldurmadım mı? Kendiniz aday olamadınız, mecburen beni aday yapmadınız mı? Otobüsüme binmek için torpil yapmadınız  mı?

Kötü insanlardan iyi yönetici olmaz. Ben bu partinin her kademesinde oldum. Size bütün samimiyetimle söylüyorum, ben geçen gün bir arkadaşıma, "80 yaşında bir adam yalan söylüyor. Torunuma, evladım bütün mücadele senin için" dedim. Şu tarlada inekleri otlatıyorum ben. Kişisel bir derdim yok, derdim ülkem, çocuklarımız. Bu ülkenin Atatürkçülerine, samimi müslümanlarına, emeklilerine, sağcılarına, solcularına, bunalmış yurttaşlarımıza sesleniyorum. Ben sizin bildiğim Muharrem İnce'yim.

Parti içinde mi devam edecek misiniz? sorusunu sormayın. CHP benim için bir yaşam biçimidir. Ben bu partinin beş dönem milletvekiliyim. Ben partiye Atatürk'ün kurduğu parti.  Ben öngördüm söyledim. Liderlik krizi hmektir. Ben kaptanı uyardım. 

İsim buradan konuşulmaz. Sayın Kılıçdaroğlu'na söylediğim gibi. Bazı konular halka açık yerlerde konuşulmaz. Talat Atilla açıklamalıdır. Saray açıklamasını yaptı. Şimdi Talat Atilla konuşmalı, Kılıçdaroğlu'na kime doğrulattı. İki günde çözeceksiniz, partiden atacaksın. Bu kadar basit. 

Sayın Genel Başkan'a tekrar çağrıda bulunuyorum. Benim partililiğimi sorgulacak bir insan yok. Genel Başkan ile oturup bu kumpası çözmem gerekiyor. Erdoğan nasıl kandırıldıysa bizim Genel Başkan da kandırıldı. Ben çiğ yemedim ki karnım ağrısın. Uyardım, yara alacağız dedim ama olmadı. 

Onlar kendilerini çok iyi biliyor. Aynı teknede yazın tatil yapmışlardır, onlar kendilerini biliyor. Çıkar için gelmiş olanlar var. İkili ilişkilerimizde sorun yoktur Genel Başkan ile. Fakat ikili ilişkilerimizi konuşmuyoruz orada zaten sorun olmaz. Türkiye'yi yönetmeyi konuşuyoruz. 

CHP'nin FETÖ'den ele geçirildiği iddialarına inanmıyorum. CHP'de bundan nasibini almıştır. 

Bu burada bitmez. CHP yoluna devam edemez. Bu çözülecek. Çözmeye davet ediyorum, istifaya değil. Ne zaman çağırırsa oradayım, kompleksim yok.

Dere görmeden paça sıvanmaz. Delegeler henüz seçilmedi. Olağanüstü kurultay mı bunu en iyi komployu kuranlar bilir. 

24 Haziran 2018 akşamı benimle ilgili iftira atan gruplar aynı. Seçim gecesi başladılar. Her gün yeni bir iftira. Bu yapıyı kıracağız. 

Kılıçdaroğlu'nu artık aramayacağım, aradım"