19 Eylül 2022 - Pazartesi

“SÜPER ENFLASYONDA , SANA BANA NE OLUYOR?”

Yazar - Haluk Fikret
Okuma Süresi: 11 dk.
1830 okunma
Haluk Fikret

Haluk Fikret

halukfikret@hotmail.com -
Google News

Sn. Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca 2021 yılı Aralık ayında politika faizinin 14’e indirilmesi ve uzun süre de bu noktada sabit tutulmasını eleştirenlere “nas orada dururken, sana bana ne oluyor” sözcükleriyle karşılık vermişti!

Bu yazı dizisi ile “Sana/Bana, Ona/Buna” neler olduğu, neden olduğu ve ne yapılması gerektiği tartışılmaya çalışılacaktır.

Asıl amaçlanan “Sana/Bana” ne olduğudur ve dolayısıyla da bu hususun detaylı olarak ele alınması gerekmektedir, ancak öncelikle ve kısa bir şekilde “Ona/buna” ne olduğundan söz etmek konuyu daha anlaşılır kılacaktır!

Sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı kasıp/kavuran Covid 19 Pandemisi ile (kapitalizmin asli faili olduğu) iklim krizi/ekolojik yıkım ve son olarak da Rusya-Ukrayna savaşının neden olduğu enerji ve gıda (tahıl) krizi sonucunda, sadece ülkemizde değil tüm dünyada, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışın da tetiklemesiyle, yüksek enflasyon olarak hayatımıza giren ve emperyal devletlerde resesyona, Türkiye’de ise Hiper Enflasyona ve ekonomik çöküntüye sebebiyet vereceğinden endişe edilen bir finansal kriz ile karşı karşıya kalındı.

Öte yandan; ABD Merkez Bankası FED başta olmak üzere rezerv para sahibi ülkelerin dahi faiz artırdığı bir süreçte birçok ülkenin etkileneceği, ancak “kırılgan beşli” kavramının ilk kullanıldığı 2013 yılından bu yana bu konumu değişmeden süren Türkiye’nin milli parasının (diğer faktörlerle birlikte) çok daha fazla etkileneceği açıktı.

Ancak, geleceği kesin olan fırtınaya karşı önlem almak şöyle dursun “tersine politikalar” uygulayan ve yaklaşık bir yıldır tüm eleştirilere rağmen inat ve ısrarla bu politikalarından vaz geçmeyen siyasal iktidar, ülkeyi bir felaketin eşiğine getirmiş bulunmakta!

HERKES GİDER MERSİN’E, BİZ GİDERİZ TERSİNE!

Yukarıda sözü edilen, hemen herkesin bildiği ve mutabık olduğu sorunlar nedeniyle, birkaç istisna dışında hemen tüm ülkeler, genel kabul görmüş iktisadi/finansal yöntemler (faiz artırımı/parasal sıkılaştırma vb.) uygularken, Türkiye dünyadan ayrışarak “inatla” tersine bir politika uygulamakta olup, bu inadını da ısrarla devam ettirmekte kararlı görünmektedir!

Nitekim 27.07.2022 tarihinde “Kapitalizmin Kabesi” ABD’nin Merkez Bankası (FED) 75 baz puan daha faiz artırım kararı aldı.

ABD’de 12.01.2022 tarihinde açıklanan ve son 40 yılın en yüksek seviyesini gördüğü Aralık 2021 enflasyon oranı 7 iken, 13.07.2022 tarihinde açıklanan Haziran enflasyonu ise (23,08) artışla 9,1’e yükseldi.

Ancak FED, bu 23,08 oranındaki (2022 yılı) enflasyon artışına karşın, 26 Ocak 2022 tarihli toplantısında 0- 0,25 aralığında bıraktığı politika faiz oranlarını 27.07.2022 tarihinde, 2022 yılındaki 4. Kez Faiz artırım kararıyla (tam 10 kat artışla) 2,25-2.50 bandına çıkardı!

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde ise 09.06.2022 günü yapılan AMB Yönetim Konseyi Toplantısı'nın ardından yaptığı değerlendirmede; “Eylül tahminleri 2024 enflasyonunu yüzde 2,1 veya daha yüksek gösteriyorsa faiz artışı 25 baz puanın üzerinde olabilir" demişti.

Nitekim; 19 ülkenin para birimini idare eden ECB, küresel piyasaların beklentisi yönünde karar alarak sıkılaştırma politikasına uygun adım attı ve (11 yıldır faiz artırmazken) 21.07.2022 tarihinde (Eylül aynı da beklemeden) 50 baz puan faiz artırdı. (Mevduat faiz oranları ise 0 (sıfır) olarak sabit tutuldu)

 

Ne var ki; Avrupa Merkez Bankası (AMB) 08 Eylül tarihinde ana refinansman oranı, marjinal borç verme imkânı ve mevduat faizinde 75’er baz puanlık artış yaptı. Artış kararıyla ana refinansman oranı yüzde 1,25; marjinal borç verme imkânı yüzde 1,50 ve mevduat faizi yüzde 0,75 seviyesine çıktı.


Kapitalizmin Kabesi ABD ve AB faiz artırırken, İslam’ın Kâbe’sinin bulunduğu Suudi Arabistan’ı takiben, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri de aynı hafta içerisinde “Nas orada dururken” peş peşe faiz artırım kararı aldılar.

Türkiye ise, Ağustos 2021 de 19 olan TCMB politika faizini Aralık 2021 de 14’e indirdikten sonra (yaşanan süper enflasyona rağmen) yedi aydır “inatla” aynı seviyede tuttuktan sonra, 18 Ağustos’ta 100 baz puan daha indirime gitti!

ONA/BUNA NE OLUYOR?

Enflasyon tüm dünyada hızla ve uzun yıllardır görülmemiş bir biçimde artmakta.

Türkiye’yi diğer ülkelerden ayrıştıran ise, enflasyonun yaşanan değil “resmi” olarak açıklanan oranlarla bile, süper büyüklükte olduğu ve ne yazık ki hiper boyutlara doğru hızla savrulmakta olduğudur!

Nitekim Türkiye, halkın bizzat yaşadığı değil “resmi” enflasyon oranı ile bile; Zimbabwe, Lübnan, Venezuela, Suriye ve Sudan’dan sonra 182 ülke içerisinde Dünya Altıncısı durumunda.

İlk 5 ülkeden Zimbabwe dışındakilerin Türkiye ile benzeşen yönleri ve Türkiye ile olan “yakın ilişki ve çelişkileri” son derece önem arz etmekle birlikte, detaya girmek bu yazının konusunu aşan bir durumdur.

Lakin, ilk 5 de yer alan ülkelerden üçünün yakın tarihlerde iç ve/veya komşu ülkelerle uzun süreli ve (doğal olarak) yıkıcı savaşlardan çıkmış oldukları, Suriye’nin ise halen daha kaos içinde ve Türkiye’nin “yeniden” işgal tehdidi altında olduğu unutulmamalıdır.

Akılda tutulması gereken çok önemli bir konu da Venezuela’nın dünyanın bilinen en büyük petrol rezervlerine sahip olduğu ve önde gelen petrol ihracatçılarından biri olduğu gerçeğidir.

Buradan çıkarılacak ders, savaşların ülkeleri (öncelikle de yoksullarını) perişan ettiğidir. Bir diğeri ise şurada, burada doğal gaz, petrol rezervi bulunmuş olduğuna ilişkin haberler “gerçek olsa dahi” tek başına bir ülkeyi krizden kurtaramayacağı hususudur!

Her ne kadar faiz enstrümanı enflasyon ile mücadelede en etkin araçlardan birisi olmakla birlikte, faiz yükseltmek de (özellikle fırsat kaçtıktan sonra) enflasyonu dizginlemekte yeterli olamamaktadır.

Nitekim dünya “faiz şampiyonu” olan Zimbabve, Haziran ayı itibariyle “aylık” enflasyonun 30,7 ve yıllık bazda da 191,6 ya yükselmesini müteakip, politika faiz oranını 80 den 200’e yükseltti. Sonuçları merakla beklenmekte!

ONU/BUNU KISA KESİP, SANA/BANA NE OLUYOR’A BAKALIM!

Türkiye’de Ağustos enflasyonu “son 24 yılın zirvesini görerek” yıllık bazda yüzde 80,21 artarken, gıda fiyatlarındaki artış 92,02 ulaştırmada ise 116,87 düzeyine çıktı. ENAG ise TÜFE’yi yıllık bazda 181,37 olarak açıkladı.
TÜİK, ÜFE’yi de yıllık 143,75 olarak açıkladı.

Türkiye’yi, dünya enflasyon liginde altıncı, parası en çok değer yitiren ülkeler sıralamasında ise 1. sıraya getiren en önemli nedeni; yandaş akademisyen, gazeteci ve troller dışında, ülkedeki iktisat/finans uzmanlarının tamamına yakını, siyasi iktidarın “hatalı” faiz ve para politikasına bağlamakta hemfikirler.

Ancak TV kanallarının abonesi durumundaki “her konunun uzmanı bilirkişilerin” büyük bir çoğunluğu ve “ana akım” politikacılar; bu “hatalı politikaların” ülkeyi yönetenlerin “cahilliğine” ve/veya “faiz karşıtı” dini inançlarına bağlamak gibi bir gaflet ve/veya delalet içerisindeler!

TÜRKİYE NASIL ENFLASYON ŞAMPİYONU OLDU?

Bilindiği üzere tüm dünya Merkez Bankaları (asli görevlerinin en önemli parçası olarak) enflasyon hedeflemesi yaparlar.

TCMB’nin de teorik olarak böyle bir para politikası olduğu gibi, her ay toplanıp Para ve Faiz Politikası hakkında kararlar alan ve de hükümete karşı hesap vermek görevi bulunan bir de “Para Politikası Kurulu” vardır.

Oysa ki “temel amacı” fiyat istikrarını sağlamak olan TCMB; 2011 yılı için 5,5 olarak hedeflenen enflasyonun 10,4 olarak çıkmasına rağmen, 2012 yılı için hedefi 5 olarak belirlemiş ve bu hedef, o tarihten bu yana değiştirilmemiştir.

https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Temel+Faaliyetler/Para+Politikasi/Fiyat+Istikrari+ve+Enflasyon/Enflasyonun+Hedefleri

Ne var ki 2017’den bu yana enflasyon çift hanelere yükselmiş ve son üç yıldır da artarak devam etmektedir!

TCMB’nin enflasyon hedefi ile gerçekleşme arasındaki fark (+ -) 2’den fazla olduğu takdirde hükümete “mektup yazma” görev ve sorumluluğu bulunmaktadır!

Her ne kadar Merkez Bankası Başkanları “basın açıklamaları ile” enflasyon hedeflerini güncellemekte iseler de(!) Bankanın resmî web sayfasında, böyle bir zahmete katlanmamışlar!

Dolayısıyla, bu süreç içerisinde görev gereği hükümete mektup(lar) yazılmış mıdır? Yazılmışsa ne olmuştur? Bu konu meçhuldür!

Dolayısıyla, TCMB’nin (sağlıklı/tutarlı) bir “enflasyon hedeflemesi” olduğunu söylemek olası değildir, keza para politikası da!

Nitekim; TCMB’nin, bırakınız enflasyonu dizginlemek için bir hedefi olmasını, aksine enflasyonun artmasında en önemli nedenlerden biri olan para arzı (M2) son iki yılda iki katına çıkmıştır.

Üstüne üstlük para arzı (bu denli) artarken ve enflasyon da resmi olarak dahi 80’lere çıkmış olmasına rağmen, politika faizi 14 de sabit tutulunca (son olarak da 13’e düşürülünce) ve mevduat oranları da 20 civarında olunca, elinde parası olanlar mevcudu koruyabilmek için doğal olarak dövize yönelmişlerdir.

Öte yandan; Geçen yılın aynı dönemine göre dış ticaret açığı da yüzde 146,4 artarak 29,8 milyar dolardan, 73,5 Milyar Dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı da 2021 ağustos ayına göre yüzde 16 oranında gerileyerek 65,4 oldu.

Kısa vadede (bir yıl) ödenmesi gereken dış borçlar 182 Milyar Dolara çıkmış,

ancak Merkez Bankası rezervleri tüketilmiş durumdadır. 26 Ağustos haftasında net rezervler 14,8 Milyar dolar, ancak Swaplar hariç tutulursa eksi bakiye vermektedir.

Dolayısıyla; yürütülen “hatalı” ekonomik ve sosyal politikalar sonucunda hem ekonomik risklerin giderek artması hem de ülkede hukuka olan güvenin sarsılması nedeniyle, enflasyonun zirveye çıkmasına ve dolarizasyona neden olunmuştur.

Halk yığınları sonuçları ne yazık ki yaşayarak görmektedir ve netice ortadadır!

Ancak aslolan, bu neticeye nasıl ve neden gelindiğini açıklamak olmalıdır! Gelecek yazıda bu konu ele alınacaktır.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler bahis siteleri siyahbet giriş blossomtips.com