ORDA BİR KÖY VAR PARDON MAHALLE....
Mahalleye dönüşen köylerin altın değerindeki meraları (Hani şu sıralarda çok konuşulan arazi satışlarını hatırlayın…) Büyükşehir ve ilçe belediyesinin insafına bırakıldı..

Esin Mumcuoğlu
esinmu@hotmail.com -"Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biridir.” Biz bu özgüvenle büyüdük. Bizim kuşak için önemliydi bu özgüven.
Oysa doğrusu "Türkiye 1923-2002 yılları arasinda kendi kendine yeten ülkelerden biriydi"...
Türkiye izlenen yanlış tarım politikalari sayesinde, artık varlık içinde yokluk çeken bir ülke...
Köyleri mahalleye dönüştüren Büyükşehir Yasası'ndaki değişiklik 30 Mart 2014'te yürürlüğe girdi.
Seçime köylü olarak giren 16 bin 220 köy ve 1053 beldenin sakinleri seçimden sonra şehirli oldular. Köyleri ve beldeleri de mahalle oldu
Türkiye'de ne kadar 'köylü' varsa…
O yasa gereği bir anda 'şehirli' yapıldı…
Memlekette 'köylü' nüfusu duman oldu…
Atatürk'ün ifadesiyle 'memleketin efendisi' bir avuç kaldı!
Köyde yaşayan insanların zorla kentli olması, köy yaşamını sekteye uğrattı.
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan, suyu ücretsiz kullanan, emlak vergisinden muaf olan köyler, belediye sınırlarına alınmakla bu hak ve muafiyetlerini kaybettiklerinden bir köylü için hayat daha pahalı hale geldi.
Mahalleye dönüşen köylerin altın değerindeki meraları (Hani şu sıralarda çok konuşulan arazi satışlarını hatırlayın…)
Büyükşehir ve ilçe belediyesinin insafına bırakıldı..
Köylünün mülkiyetinden hazineye devredilen meralar ve yaylalar satılınca o bölgelerde tarım ve hayvancılık faaliyetleri ciddi oranda azaldı ve hatta hiç kalmadı.
Bunun sonucunda çiftçiler yoksullaştı ve tarımı terk etmeye başladı. Tarım alanlarına inşaat ve hizmet sektörü hücum etti. Milyonlarca hektar tarım arazisi yok oldu.
Köyden kente göç edenler ve bir anda durduk yere şehirleştirilenler ise ülkenin son 20 senedir popüler yatırım alanı olan insaat ve hizmet sektöründe ekmek aramaya başladılar.
Türkiye tarımında sorunlar kapitalizmin çözemeyeceği kadar birikti.
Bugün yaşadığımız gıda krizinin ve zirvedeki pahalılığın ilk adımları böyle atıldı...
Bugün en yüksek banknot ile bir kilo et alınamıyorsa, dünyada gıda fiyatları 12 aydır düşerken Türkiye de 31 aydır yükseliyorsa, Türkiye açık ara Avrupa'da en kötü ülke durumundaysa hep bu başında tarımla alakası olmayan Tarım bakanlarının ve yürütülen yanlış tarım politikalarının yüzünden...
Mevcut hükümetin politikaları ile kendi eliyle yerli üreticiyi bitirmesi, Kars'taki üreticiyi bile isteye küstürüp, Uruguay dan 3 dolara karkas et getirip ülkemizde 800 tl satması birilerini daha da zengin etti ama Türk halkı eti vitrinden meyve sebzeyi tezgahta seyreder hale geldi...
Sonucta; Atatürk'ün "üreten köylü milletin efendisidir" diye başlattığı tarım seferberliği sayesinde portakal satıp fabrika kuran ülke iken fabrika satıp gıda ithal eder olduk...