UNUTUYORUZ UNUTTURULUYORUZ AYIP EDİYORUZ...
Unutmadık, unutmayacağız! yazınca görevimiz bitti mi gerçekten? Felaket adı verilen her cinayetin hesabını sormadıkça da daha çok ayıp edeceğiz daha çok unutacağız unutturulacağız... Unutmayın !

Esin Mumcuoğlu
esinmu@hotmail.com -Bugün 6 şubat...
Tüm Türkiye'yi yasa boğan felaketin, o kabusun üzerinden tam iki sene geçti.
Her felaketin sonrasında olduğu gibi sanat ve televizyon dünyasının birbirinden ünlü isimleri, büyük büyük şirketler, yarın olabilecek bir depremde kullandıkları malzeme yüzünden, daha fazla kar etme hırsları yüzünden yıkılacak binalar, yollar yapmış olan insaat firmaları, o müteahhitlere ruhsat veren belediye başkanları asrın felaketinin yıl dönümünde üzüntülerini dile getirip, unutmadık unutmayacağız diye paylaşımlar yapıyor yine...
Bu sade suya tirit söylemlerden ruhum daralıyor böyle günlerde.
Sanki bu bir görevmiş, görevini yerine getirince işi bitmiş gibi konforlu yaşamına devam etme samimiyetsizliğinden tiksiniyorum..
Unutmadık, unutmayacağız!!!!
Evet...
Unutmadık, unutmayacağız! yazınca görevimiz bitti mi gerçekten?
-11 ilde yerle bir olmuş binlerce binayı yapan müteahhitler yargılanıp takipsizlik kararı verilirken, ellerini kollarını sallayarak toplum içinde dolaşanları...
-Askeri aynı gün deprem bölgesine göndermeyip 3 gün bekleyenleri...
-Yardım bekleyenlerin tek iletişim aracı olan internetin bant aralığını daraltarak insanlari ölüme mahkum edenleri...
-Insanlar enkaz altında kurtarılmayı beklerken selasını okutanları...
-15 derecede donan depremzedeye çadır satan Kızılay başkanını...
-Depremzede giden yardımları evine taşıyan parti mensuplarını...
-Belediyelerin gönderdiği yardımları yolda durdurup kendi logosunu üstüne yapıştıran insanlıktan çıkmışları...
-Canı ile uğraşan, annesi babası evladı henüz enkaz altında olan ıdepremzedeyi, bizi secmezseniz hizmet alamazsınız diye tehdit edenleri...
-Şikayet edenleri nankörlükle suçlayanları...
-Depremzedelere yardım adı altında toplanan paraların belli olmayan akıbetini...
-Felaketten siyasi başarı çıkarmaya çalışan siyasetçileri...
- Her açıdan son derece sağlıksız bir ortamda yapılan seçimler sonrası enkaz üstünde davul zurna eşliğinde zafer kutlayanları...
- Resmi rakamlarla 55 bin canı kaybettiğimiz depremde tek bir Allahın kulunun sorumluluk almadığını, özür dilemedigini, istifa etmediğini...
5 Şubatta hatırlıyoruz,
6 Şubatta unutmuyoruz,
7 Şubatta, olan depremlerden çok, olası İstanbul depremini konuşuyoruz,
8 Şubatta, hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz...
Ayıp ediyoruz.
Felaket adı verilen her cinayetin hesabını sormadıkca da daha çok ayıp edeceğiz daha çok unutacağız unutturulacağız...