SES VERİN ARTIK!

Türkiye ortak duyguları olan, birlikte üzülüp, birlikte sevinen insanların ülkesiydi bir zamanlar. 

Bir yolsuzluk ortaya çıktığında sorumlularının istifa ettiği, yönetmeyi beceremeyen, tökezleyen hükümetlerin gidip yerine yenisinin legal seçimlerle geldiği bir ülke..

78 insanın yanarak öldüğü, halen dumanı tüten otelin yanındaki pistte rengarenk kıyafetleri ile kayan, insanlık denen şeyin kelime anlamını bilmeyen bencil sürüsünün olmadığı bir ülkeydik biz. 

Şimdi ise "sözün bittiği yer"in bitmediği bir ülke artık..

Her "artık daha kötüsü olamaz" dedikten sonra karşımıza daha da moral bozucu bir haberin çıktığı, her gün yeni bir kötülük duymaktan ruhumuzun yoruldugu, insanlara olan inancımızın, yaşama sevincimizin yok olduğu bir ülke...

Türkiye'deki bu ahlaki çöküşün nedeni ne? 

Hangi toplumsal dinamikler böyle bir ahlaki çürümenin önünü açtı?

Bu ülke bu insanlar nasıl bu hale geldi? 

Sömestr tatilinde çocuklarını karne hediyesi olarak Kartalkaya'ya götüren aileler ve o çocuklardan 78 canı kaybettik.

Sebep yangın için gerekli hiç bir önlemin ve denetimin olmaması...

Daha 1 sene önce de; "deprem yönetmeliğine uygun yapılsaydı yıkılmazdı" raporu çıkan Isias Hotelde büyük bölümünü öğrenciler ile rehber ve rehber adaylarının oluşturduğu 72 can'ı kaybetmemişmiydik onbinlerce canla beraber...???

Arada yine ihmal ve denetimsizlik kaynaklı, önlebilir onlarca tren kazaları, patlamalar, maden kazaları, deprem, yangın, su baskınları sonucu yitirdiğimiz binlerce CAN...

Binlerce İNSAN...

Hic biri bir RAKAM değil, hepsi birilerin annesi, babası, evladı, karısı, kocası, sevdiceği, hepsi birinin CANI CİĞERİ...

İnsan ölümünü ''bunlar yaptı, hayır diğerleri yaptı'' şeklinde münazara konusu haline getiren insanların, insansever geçindiği bir ülkede, suçlayacak kişi arayanlarla doldu her yer...

Suçluyu buldun diyelim,
sorun çözülecek mi?

Bir canın gittiği gerçeği değişecek mi?

Bu ülkenin asıl sorunu ekonomi ya da başka birşey değil, bu ülkenin asıl sorunu insan hayatının ucuzluğudur...

Bu ülkede artık insan hayati cebindeki telefondan ucuz...

Bu ülkede, trafik kurallarını ihlal eden katiller, inşaatta malzemeden çalan müteahhitler, kadına, çocuğa tecavüz eden, şiddet uygulayan, öldüren erkekler, parayı insan hayatının önüne koyan herseyin sahtesini, en ucuzunu vatandaşa, vatandaşın canı bedeline satan adına iş insani denen vicdansızlar, para için bebekleri bile gözünü kırpmadan öldürebilecek sözüm ona hipokrat yemini etmiş doktor denilen caniler, tüm bunlara yol veren gözünü koltuk ve servet hırsı bürümüş siyasetçiler 3-5 ay konuşulur ve unutulur.  

Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.

Binlerce insanın öldüğü, ihmal ve denetimsizlikten kaynaklı onlarca felaketin sonucunda tek bir istifa bile olmuyorsa bu ülkede hiç bir insanın hayatı günümüz yöneticilerinin koltuklarından, rantlarından, paralarından, lükslerinden, rahatlarından, altın varaklı kadehlerinden kıymetli değil demek ki...

Her tarafı dökülen bu köhne düzeni kabullenip, ses çıkarmayan herkesin er veya geç canı yanacak ama evinde ama sokakta, ama gittiği otelde...

O yüzden SES VERİN artık. 

Siyasetçiler halk için vardır, halk siyasetçiler dört başı mamur yaşayıp halkı ezsin diye değil...

Sessiz kalmayın!!!

Sessiz kalmamaniz gereken durumlar da sesinizi çıkarmayacaksınız sesinizin olmasının ne faydası var???